“Kendini kaydetmek suç değil”
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir.
- mspy kurulum türkçe.
- Telefon görüşmesini kaydetmek yasal mı.
- Yazı dolaşımı.
Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk. Ayrıca Haberturk. Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir.
Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk. Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Yargıtay Ceza Dairesi, kendisine hakaret ve tehdit ettiğine ilişkin başka türlü delil elde etme imkanı bulunmayan kişinin, hakaret edenle arasında geçen telefon görüşmesini kayda alarak elde ettiği delili hukuka uygun saydı. Antalya'da yaşayan Mehmet B, telefonda kendisine hakaret ve tehdit eden kişinin sesini telefonla kaydetti. Ses kaydını mahkemeye delil olarak sunan ve bu kişiden şikayetçi olan Mehmet B'nin talebi üzerine dava açıldı. Mehmet B'ye hakaret ettiği öne sürülen sanık, telefonda yaptığı görüşmeye ilişkin ses kaydının delil sayılamayacağını savundu. AA'nın haberine göre; Davaya bakan Antalya 3.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dairenin kararında, CMK'nın Bu yöntemle elde edilen kanıtların hukuka uygun kabul edilmeleri için yasada öngörülen usuller çerçevesinde bu işlemlerin gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanan kararda, kendisine karşı suç işlendiği gerekçesiyle bir kişinin başkasıyla yaptığı telefon görüşmeleri ile ortam konuşmalarını kayda alması işleminin sayılı Türk Ceza Kanunu'nun TCK kişisel verilerin kaydedilmesini düzenleyen Katılanın sanıkla telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt ettiği sırada sanık hakkında yetkili organlarca başlatılmış bir soruşturma veya kovuşturma bulunmadığı belirtilen kararda, şüpheli veya sanık kavramlarının, konuşmaların kayıt edildiği aşamada sanık yönünden söz konusu olmadığı vurgulandı.
CMK'nın Kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur.
Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusudur. Baskı, sf. Yani her ikisi de meşrudur. Netice olarak, meşru savunma çerçevesinde hareket ettiğinden, üzerinde durulan sorunda mağdurun eyleminin haberleşmenin gizliliğini ihlal veya kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması ya da benzeri başka bir suça vücut vermediği gibi, yapmış olduğu kayıtların da hukuka uygun olarak ele geçirilmiş olduklarından pekala delil olarak değerlendirilebileceği söylenebilir. Bu yöntemle elde edilen kanıtların hukuka uygun kabul edilmeleri içinde yasada öngörülen usuller dairesinde gerçekleştirilmesi ve hakim onayından geçmesi zorunludur.
Zira, katılanın kastı, bir başkasının özel hayatına müdahale olmayıp, kendisine karşı işlendiğini düşündüğü suçla ilgili olarak kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engellemek ve yetkili makamlara sunmak amacına yöneliktir. Ancak, bunun da kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma olanağının olmadığı, ani gelişen durumlarla sınırlı olması koşulu ile hukuka uygun olacağının, aksi halde ilgili kişinin yetkili makamlara başvurma olanağı doğduktan sonraki aşamalardaki kayıtlarının ise hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu hakların kullanılmasına resmî bir makamın müdahalesi demokratik bir toplumda millî güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suçların önlenmesi, sağlığın veya ahlâkın ve başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu bulunduğu ölçüde ve kanunla düzenlenmesi koşuluyla olabilir. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.
görusme kaydi sucmu
Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden kalkar. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Gerek iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması, gerekse teknik araçlarla izleme, ses ve görüntü kaydı alınabilmesi için; a İlgili maddelerde sınırlı olarak sayılan suçların işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi, b Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararı Gerekmektedir.
Gerekli koşullar bulunduğunda, bir kişinin telefonunun dinlenmesi ya da konuşmalarının kayda alınması için hâkim veya Cumhuriyet savcısından alınan karar, sadece o kişinin temel hakkına müdahale yetkisi verir. Çünkü bu durumda temel hakkına müdahale edilen kişi şüphelidir ve elde edilen delil şüpheli aleyhine kullanılacaktır. Mağdurun, şüphelinin konuşmasını kayda almasını "meşru savunma" olarak kabul etmek ve bu nedenle hukuka uygun olduğunu ileri sürmek de mümkün değildir. Kaldı ki, meşru savunma halinde iken suç işleyen kimseye ceza verilemez; ancak bu kişinin hukuka aykırı olarak elde ettiği delil hukuka uygun hale gelmez.
Temel hak ve özgürlükleri asgari ölçüde koruyan uluslararası sözleşmelerin ve anayasaların bu konudaki hükümleri, temel hak ve özgürlükleri daraltacak şekilde yorumlanamaz. Buna karşın, temel hak ve özgürlüklerin yasalarla daha fazla korunması mümkündür. Temel hak ve özgürlüklere müdahalenin, kural olarak, hâkim kararına bağlanarak teminat altına alınmasınındaki amaç, suçluları değil, masumları korumaktır.
Hâkim kararı olmadan konuşmalarının kayda alınabileceğini ve bunun aleyhinde delil olarak kullanabileceğini düşünen kişilerin bulunduğu ülkede, bilimsel gelişme olmaz.
Zira bilim özgür ortamda üretilir. Bilim üretmeyen toplumların geri kalması kaçınılmazdır. C Karşı oy Bakımından Sonuç: Katılanın, hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş bir karar bulunmadığı halde, sanıklarla birlikte olduğu ortamdaki konuşmaları ve sanıklarla yaptığı telefon konuşmalarını 5 ayı aşkın süreyle kayda alması "hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil" niteliğinde olup, bu kayıtların hükme asas alınması mümkün değildir. Sözü edilen kayıtların hukuka uygun olarak elde edildiğine ve hükme esas alınabileceğine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Başsavcılığı temyiz itirazlarının kabulü ile, sanıkların beraatlarına ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesinin Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE , yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, yapılan ikinci müzakerede tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oyçokluğu ile karar verildi. YCGK Taner BAŞ. Çıktısı alınıp arşivlenecek bir karar olmuş, paylaşım için teşekkürler. Avukat Suat ERGİN bey bu eylemin suç olacağını söylemiş ama cep telefonları gelen giden sms kayıtlarını devamlı tutmaktadır.
Bize gelen herhangi bir tehdit hakaret mesajını delil olarak kullanabiliyoruz. Eğer telefonumuz gelen giden tüm konuşma kayıtlarını kayıt altına alıyorsa neden görüşme kaydını delil olarak kullanamıyoruz. Sonuç itibari ile özel olarak birinin görüşme kaydını kaydetmiyoruz.
Yenilikler
Üçüncü bir şahsın görüşmesinide kaydetmiyoruz. Sadece yaptığımız görüşmeleri kaydediyoruz ve bu eylemin özel hayatın gizliliğini ihlal kapsamında değerlendirilmemesi delil olarakta kullanılabilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ayrıca bankalar telefon şirketleri vs müşteri hizmetleri kapsamında " güvenlikleri açısından " tüm konuşmaları kaydetmektedir. Bu şekilde değerlendirirsek onların yaptığınında suç olması gerekir. Eğerki görüşmeyi kaydetmeden önce sözle söyleyerek uyarması eylemi özel hayatın gizliliğini ihlalden çıkartıyorsa bizde telefonumuzdaki görüşmeleri kaydetmeden önce her arayana görüşmeleri kaydettiğimizi söylersek suç ortadan kalkarmı?
Bankalar için durumun farklı olduğu kanısındayım, şöyle ki; banka görüşmelerin kayıt altına alınacağını size bildiriyor. Sizde görüşmelerin kayıt altına alınarak yapıldığının bilinciyle konuşmaya devam ediyorsunuz. Konuşmaya devam ederek kayda alınmasına rıza gösteriyorsunuz.
iPhone'da Yapılan Telefon Görüşmelerini Kaydetme
Sorunuzun yanıtı mesajınızın içinde gizli. SMS kayıtlarını delil olarak kullanabilirsiniz, çünkü SMS'i gönderen kişi de dahil herkes bunların kayıt altına alındığını bilmektedir. Dolayısıyla bir SMS'i gönderen kişi yazdıklarının "izinsiz ve rızasız kayda alındığını" iddia edemez, SMS teknolojisi zaten yapısı itibariyle kayıt altına alınmayı içermektedir. Aynı şey eposta için de geçerli.
Oysa bir telefon konuşmasında ses iletimi için aynı durum söz konusu değil. Bir telefon konuşmasında da kimin, kimi kaçta aradığını telefon şirketi kayıt altına alır, ancak konuşma içerikleri kaydedilmez. Dolayısıyla telefonda konuşurken genel kural söylediklerinin kaydedilmeyeceğini varsaymaktır ve eğer karşı taraf kaydettiğini söylemeden bu konuşmaları kaydederse TCK md. TCK md. Alıntı: Yazan Admin Sorunuzun yanıtı mesajınızın içinde gizli. Alıntıladığınız mesajının sadece son cümlesi kendisine ait. Önceki cümleler Sayın Emre Boran'ın ilk mesajından alıntı.
Üyemiz "alıntı" yapmayı bilmediği için böyle karışık bir mesaj ortaya çıkmış. Ben de şöyle bir soru sorayım: Bankalar vs. Sonuçta müşteri hizmetleri, " Alıntı: Yazan keskinbalta Ben de şöyle bir soru sorayım: Bankalar vs. Bu konuda bilgilendirme yapıldığı ve konuşmanın sahibi haberi olmadan sesinin kaydedildiğini iddia edemeyeceği için suç teşkil etmeyeceği görüşündeyim. Neticede bu konuşmaların kayıt altına alınmaları gerektiğine de inanıyorum. Yapılan görüşmeler ile farkında olunmasa bile çoğu kez sözlü sözleşmeler gerçekleştiriliyor.
Bu işlemlerin ileride ihtilaf olduğunda ispat edilebilmesi için kayıt altına alınması gerekli, aksi takdirde hiçbir işlemi telefonda yapamaz hale gelir ve her işlem için gidip yazılı işlem yapmak zorunda kalırsınız. Bence bu konuyla ilgili ceza hukuku açısından hiçbir problem yok, ancak asıl problem tüketici hukuku yönüyle bu görüşmelerin tek taraflı kayıt altına alınması ve sadece kayıt altına alanın tasarrufu ile kullanılıyor olması. Bana sorarsanız tüketici yasasında bir madde olmalı ve görüşmelerin kayıt altına alınması ve gerektiğinde ibraz edilmesi şirket açısından ZORUNLU hale getirilmeli.
Böylece şirketlerin bu görüşmeleri sadece kendi çıkarları olduğunda tek taraflı kullanmalarının önüne geçilebilir. Bir diğer deyişle bu konuşmaların kayıt altına alınmasını engellemeye çalışmak yerine, tam aksine kayıt altına alınması ve talep halinde ibrazının zorunlu hale getirilmeye çalışılmasının tüketicilerin menfaatleri açısından çok daha uygun olacağı görüşündeyim.
Aynen efendim aleyhe bir durum olduğunda ellerindeki kayıtı büyük ihtimalle gizleyeceklerdir. Zorunlu tutulması ve bağımsız bir kuruluşta yedeklenmesi lazım bence. Bir de bu telefon görüşmelerinde kendi yaptığım telefon görüşmesini kayıt edememek yanlış geliyor bana. Yukarıdaki karardan anladığıma göre kayıt delili tehdit hakaret şantaj gibi durumlarda başkaca çare yoksa meşru müdafaa halleri dışında kullanılamıyor.